Üçü Bir Arada: 1-Ya kendini açıkla, ya da geldiğin yere geri dön yabancı!

Klasik bir "Merhaba" yazısı mı? bunu senden hiç ummazdık YaşamPınarım.

Bir dakika durun! Hemen yargılamayın! Yeni bir blog açtığınızda ve bu blog türü itibari ile size çok da aşina olmayan bir blogsa söze nasıl giriş yapacağınızı bilemeyebilirsiniz. Hele ki “Hohoho bir Japonya’ya gideyim her Allah’ın günü blog yazarım, en azından her hafta uzuuun uzuuuuun yazılar yayınlar, popülariteme popülerlik katar, ortamların efendisi olurum.” gibi aşmış fikr-i şahanelerinizle gerçek hayattaki aktiviteleriniz asla birbirini tutmuyorsa, “ideal seyahat bloğu” konusunda hakikaten çuvalladınız demektir.

Gene de, lafı daha fazla uzatıp da içinizi şişirmeden, “hayaller yarım kaldı amma hayat devam ediyor yeğenim!” felsefesini uygulayarak yeni bloğumu açıyorum: YENİ BLOĞUMA HOŞGELDİNİZ!

Bu bloğu takip edecek insanların zaten yakın arkadaşlarım olacağını “sezsem de”, adet yerini bulsun diye kısa bir açıklama da yapayım bari: Bu bloğun abesle iştigal eden yazarı, bir değişim öğrencisi olarak 1 haftadır Tokyo’da (Japonya) bulunmaktadır ve bu bloğu açmasındaki amaç da, başlıktan da anlaşılabileceği gibi trajikomik, kah ağlatan kah güldüren kah adamın canını sıkan kah adamın içini açan çeşitli anı, fikir ve görüşlerini beyan etmektir. Ama benden size tavsiye, tutup da bu bloğa bir seyahat rehberi, ne bileyim, bir günlük, ileri görüşlü bir insanın neşe dolu macerası vs. gözüyle bakmayın, mümkünse bu blogda yazılanları da çok ciddiye almayın. Sevgiler, saygılar.