Çarşamba, Şubat 22, 2012

行って来まーす!İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Tokyo şehri!

Bu yazıyı havaalanından yazıyor olmamın bana ve bloğuma karizma kazandırması umuduyla insanlığa sesleniyorum:

Su anda Narita Havaalanı'nda bekleme salonundayim ve inşallah 10 dakika sonra uçağa geçiş yapacağım. Yanıma bütün kaybolan umutlarımı, kırılan hayallerimi, derin duygularımı ve eksantrik düşüncelerimi de alarak; hasretle, özlemle, endişe ve heyecan arası mideme oturmuş olan her neyse o şeyle ve 3 saatlik uykuyla, 1 aylığına Tokyo'ya veda ediyorum.

İstanbul'un beni özlediğini hiç sanmasam da, İstanbul'a uçuyorum.

Artık ben gider oldum, Tokyo da kalsın sizlere!

İnşallah kazasız belasız uçuşlar, güzel günler, yenilenen umutlarla görüşmek üzere.

いってきます!(Gidip geleceğim)

Salı, Şubat 07, 2012

Sevgililer günü Japonya'ya fazlaca erken geldi: 愉快バレンタインデー!

Yüzyılların müzmin bekarı seyyahınız YasamPinarim yine karşınızda!

"Müzmin bekar" kelimesini özellikle kullanmamın sebebini başlıkta arayınız dostlar, yani demem o ki; "Sevgililer Günü" isimli hedenin bende çağrıştırdığı ilk şey, elbette kendi müzminliğim, bekarlığım. Amma ve lakin, seyyahın da makbul olanı bekar olanıdır. Böylece konumuza giriş yaptık, hayırlı ve de uğurlu olsun!!!


Elbette ki yalnızlık ömür boyu fakat konumuz yalnızlık değil de Japonya olduğundan, kısaca Japonya'daki sevgiler günü merasiminden bahsetmek gerekiyor olabilir. Japonya'da, sevgililer günü oldukça büyük bir fenomen.  Sevgililer gününün en önemli olayı ise çikolata. Markette gerek sevgililer günü için özel olarak paketlenmiş hazır çikolatalar olsun, gerek el emeği göz nuru çikolata vermek isteyenler için imal edilmiş kalıplar, hediye paketleri vs. olsun binbir türlü ıvır zıvır var.Taa sittin gün öncesinden de bu  ıvır zıvırlar dükkanlardaki yerlerini alıyor. Bu önemli (?) günde elbette ki ahbaplarınıza, iş arkadaşlarınıza, aile efradınıza filan çikolata verebiliyorsunuz; fakat günün asıl bombası elbette hoşlanıp da açılamadığınız, ufaktan ufağa -ya da açıktan açığa da olabilir- yazdığınız, yazıldığınız elemanlara çikolata vererek unutulmaz bir ilan-ı aşk etmeniz. İşin hoş kısmı ise şu: bu atılımı biz dişi tayfası yapıyoruz. "GERÇEKTEN Mİ?" diye şaşıranlarınız olabilir; ama bana kalırsa oldukça hoş bir bakış açısı bu, tamamen yeni bir konsept. Kızların aşk itirafında bulunmasını sonuna kadar destekliyorum; bu sebeple de Japonların biraz fazla abarttığını düşünmekle birlikte; sevgililer gününe getirdikleri bu farklı havadan da hoşlanmıyor değilim. Hatta ve hatta hazır buradayken, ben de saçma sapan isyanlara geleceğime hoş bir atılım gerçekleştirsem fena olmaz gibi. (Bunu yazmamışım gibi davranıyoruz.)



İşte teeee ocak ayında gördüğüm bir takım ıvır zıvırlar. Bunların milyon türlüsünü bulabilirsiniz şu anda, malum beklenen gün geldi çattı neredeyse!


Sanal alemden gördüğüme ve okuduğuma göre, Tokyo'nun Narita'sı (havaalanı olan) da sevgililer gününü unutmamış, sevenlere, sevilenlere, hoş bir atraksiyon hazırlamış. Yukarıda, benim çekmediğim resimde gördüğünüz bu cicili bicili kalp şeklindeki kartlara güzel sevgililer günü dileklerinizi döşeyebiliyormuşsunuz. Sonra da bizim Telli Baba misali Narita Babaya bu kartları asıyor, sevginizi dünyaya haykırabiliyormuşsunuz. (Ya da en azından şu sıralar yolu Narita'ya düşenlere.) Sevgililer günü geçtikten sonra da bu kartlar Tokyo'daki bir tapınağa götürülecekmiş. Bu olayı kaçırmamalı idi de yollar uzak, cepler delik, kalpler kırık. Âh ki ne âh. (Mevzu buraya nasıl geldi, biri hayrına açıklayıverse keşke.)
 




Şimdi başka "âh ki ne âh"lık bir meseleye gelelim. Sevgili evlere servis (?!) seyyahınız da, elbette, Japonya'daki sevgililer günü dalgasından nasibini aldı, hayatındaki ilk sevgililer günü "çukulatasını" kaptı! Buraya kadar her şey çok güzel, çok hoş amma işte sevgililer gününden yana gram talihi olmayan bu vatandaşın, dünyalar tatlısı çikolatasının muhteviyatında yer alan LİKÖR(洋酒・youshu) sebebiyle, hevesi GENE kursağında kaldı! (Alkol tüketmiyorum dostlar.) Mecbur, pek çok şeye uzaktan baktığımız gibi (bugün çok imakar gördük seni?) bu cânım çikolatalara da uzaktan baktık a dostlar. Bunun üzerine dünyadaki "Bütün likörler yerin dibine girsin, sevgililer günü de ölsün uleeeennnn!!!" diye bağırmak geçmedi değil içimden.






Burada ise yukarıda anlattığım aşamaların nasıl geliştiğini gösteren hoş bir animemiz var. 魔法のチョコレート (mahou no chokoreeto) yani Sihirli Çikolata isimli bu mini animemizde küçük kızımız yakışıklı futbolcumuza yanık, bir de bunun gazcı arkadaşı var -ki dostlar başına-, bu kızı sevgililer gününde bir atılım yapması için gaza getiriyor bu arkadaş ve sonrasını da lütfen izleyin.




Yukarıdaki manidar videonun Japonya ile de seyyahlık ile de en ufak bir alakası olmamasına karşın, yukarıdaki animenin aksine, durumuma daha uygun bu videoyu paylaşmakta bir beis görmez ve hepinize mutlu sevgililer günleri dilerim. Hatta Japoncasını da söyleyelim: Yukai Barentain Dei! (愉快バレンタインデー!) (Evet, bizim İngilizce Valentine's Day'in Katakanacası) Sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz canım okurlarım!