Hemen cidden elimde olmayan teknik
zimbirtiyi aciklayayim: Hayatta hoslanmadigim bir araba sey vardir;
bunlardan bir tanesi de bilgisayarda ya da telefonda Turkce klavye
kullanamadigim icin Turkce karakterleri de kullanamayarak biricik
anadilimi eksik gedik kullanarak yazmaya calismaktir. Iste tam da
burada gerceklestirdigim bu can s1kici mevzuunun sebebi, benim de bir
suredir blog yazamama sebebimdir dostlarim. Laf salatasini bir kenara
birakirsak; 5 yillik hayat arkadasim, iyi gunumde kotu gunumde
hastaligimda sagligimda yanimda olan, sirlarimi paylasan, alkisi
duyan ihaneti goren biricik bilgisayarim, sag kolum Datron'um sizlere
omur... =( Elin memleketinde, birdenbire ekran karti yanan sevgili
bilgisayarimi hasret ve sevgiyle aniyor, elalemin Mac'inin,
Vaio'sunun, Alienware'inin onun yerini asla ama asla tutamayacagini
da uzuntu ile eklemek istiyorum.
Ve yogun istek uzerine, binbir zorlukla
aldigim ama cok sukur -simdilik- yuzumu kara cikarmayan minik Sony
Vaio'm Suphi ile tanistiriyorum sizleri:
Cici ayicigim Fiko ile iyi anlasacaga
benzerler ama bakalim. Hep beraber masallah diyoruz arkadaslar, evet
bir Mac degil ama benimki de kendi capinda iyi kotu bir makine iste.
Ah ama Datron'um onun yerini kimseler tutamaz... (yeter artik!!!)
Gelgelelim fasulyenin faydalarina...
diyebilirdim fakat ne yazik ki insanlar benden bilimsel yazilar ya da
pratik konular degil, akil almaz maceralar, bin bir gece masallari
filan bekliyor... Keske size beklediklerinizi verebilecek kapasitede
biri olabilseydim! Simdi hakli olarak basta siz gozumden sakindigim,
canimin bir parcasi olan okurlarim; sonra da bendeniz sormaz miyiz:
“Bunca zamandir Japonya'lardaydin, bir haltlar yapmissindir
herhalde, dokul hemen bakalim!” diye? Sorariz ve hatta sormaliyiz.
Peki cevap alabilir miyiz? Elbette alabilirsiniz cankuslar; fakat bu
cevabin sizin istediginiz ya da beklediginiz cevap olma olasiligi bir
hayli dusuk.
Blog yazarini aksine, akliselim
insanlarin anlayabilecegi bir bicimde soylersek, Japonya'da
bulundugum bunca zaman, hadi hafifletelim, blogdan uzaklarda
gecirdigim sunca zaman icinde ne yazik ki anlatmaya deger herhangi
bir gelisme yasamadim. Hem maceralar hem de masallar yalan oldu
anlayacaginiz... Gecenlerde bir arkadasim da bam telime dokundu
tabiri caizse “Eee ne var ne yok dostum?” diyerek. “Ne var ul*n
bu soruda, normal insanlar olarak bizlerin gunluk hayatimizda s1k s1k
kullandigimiz bir soru cesidi iste!?” seklindeki isyaniniza hak
veriyorum ama siz de bana hak verin lutfen: Insan hayatinda bekledigi
gelismeleri goremeyince ya da bu tur gelismeleri gosteremeyince,
buluttan nem kapar hale gelebiliyor. Sozun ozu, hayatimda bir gelisme
yok anam babam, durum bu kadar vahim anlayacaginiz.
FOBvari bu yazi icinse hepinizden tek
tek ozur dilerim. Ve lutfen birisi su bilgisayara Turkce klavye
yuklesin bir an once yoksa zaten kirk bin zorlukla gelen yazma sevkim
bir daha gelmemek uzere uzay bosluguna ucuverecek!
Alakaya hiyar tursusu, gel bize bazi
bazi: Ne zamandir su ikilini hasretini cekiyordum bir bilseniz, a
dostlar!
Sicak yaz gunlerinde guzel maden sulari icmeyi ihmal etmeyin, e mi dostlar?
NOT: Su iki satirlik yazi ve iki tane kiytirik fotograf ekleme islemi icin neler cektigimi bir bilseydin Datron'um, ah benim kadim dostum ah .... Alamiyor kimseler yerini!
bebis ona turkce klavye yuklemek kolay ya? windows deil mi isletim sistemi? nuseybe:D
YanıtlaSilUzun aradan sonra umutsuzca açtığım blogta yeni yazını görünce çok çok sevindim. Başın sağ olsun arkadaşım. Acını paylaşıyoruz. Vaio da güzelmiş ama. Zamanla seversiniz birbirinizi :)Amine
YanıtlaSil